Hazine Müsteşarlığınca, bireysel kredilerle ilişkili sigortacılık işlemlerinde kredi kullananın sigorta şirketini seçme hakkının sınırlandırılamayacağı bildirildi.
Tag: bireysel kredi
Hazine Müsteşarlığı’ndan Bireysel Kredi Açıklaması
1.5 Milyon Kredi Borçlusu Yasal Takipte
Kredi kartı ve bireysel kredi borçlarını ödeyemeyip yasal takibe uğrayanlar 1.15 milyon kişiyi aştı.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin, Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Ekim 2015 Raporu’na göre; bireysel kredi veya kredi kartı borcudan dolayı yasal takibe girenlerin sayısı, geçen yılın ilk 10 ayına göre yüzde 2 artarak 1 milyon 151 bin kişiye yükseldi.
TBB Risk Merkezi verileri, Ekim sonunda bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 617 bin kişiye yükseldiğini gösterdi. Aynı dönemde kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınmış kişi sayısı ise yüzde 3 azalarak 862 bine geriledi.
Kaynak: Ensonhaber
İnşaat Sektörünün Kredi Borcu Artıyor
BDDK raporuna göre inşaat sektörünün kredi borcu 109.6 milyar lira oldu.
İnşaat ve gayrimenkul sektörünün hızlı büyümesi, borçlanmayı da beraberinde getirdi. Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurulu’nun eylül ayı raporuna göre inşaat sektörü toplam kredi borçları listesinin ikinci sırasında yer aldı.
Kredilerin yüzde 7,40’ı inşaatın
Emlaktasondakika’nın haberine göre; toplam krediler içerisinde sektörlerin payı incelendiğinde ise ilk sırada toptan ticaret ve komisyonculuk sektörü yer alıyor. Yüzde 8,30 paya sahip olan alanın hemen ardından ikinci sırada yüzde 7,40 oranla inşaat sektörü geliyor. Eylül 2015 itibariyle toplam kredi borcu 1.4 katrilyonu aşarken inşaatın toplam borcu 109 milyar 668 milyon lira oldu.
Yüzde 37’si konut kredisi
Eylül 2015 döneminde tüketici kredileri rakamları, geçtiğimiz çeyreğe göre arttı ve 380 milyar lira oldu. Bu tabloda konut kredileri 141 milyar liralık büyüklüğe ulaştı. Buna göre kullanılan bireysel kredilerin dağılımında konut kredisi yüzde 37’lik paya ulaştı.
Takipteki krediler eylülde arttı
Takibe dönüşen krediler tablosu incelendiğinde ise ilk sırada inşaat sektörü bulunmakta. Yüzde 3,69 oranıyla en üstte yer alan inşaatı yüzde 3,26’lık oranla toptan ticaret ve komisyonculuk sektörü izledi. Tüm sektörler baz alındığında haziran 2015’te yüzde 2,89 olan takip oranı eylül 2015’te arttı ve yüzde 2,94’e yükseldi.
Kaynak: Ensonhaber
Merkez’in Banka Kredileri Eğilim Anketi Açıklandı
Merkez Bankasının 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklentileri, işletmelere kullandırılan kredilerde güçlü, tüm bireysel kredi türlerinde de bir miktar sıkılaştırmanın devam edeceği yönünde oldu.
Merkez Bankasının 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklentileri, işletmelere kullandırılan kredilerde güçlü, tüm bireysel kredi türlerinde de bir miktar sıkılaştırmanın devam edeceği yönünde oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankaların 2015 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile dördüncü çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Temmuz-Eylül 2015 dönemi sonuçları açıklandı. Buna göre; bankaların, işletmelere kullandırılan kredilerde ve bireysel kredi türlerinden konut kredilerinde standartları önemli ölçüde sıkılaştırmaya devam ettiği, taşıt kredilerinde standartları temelde aynı bırakırken diğer bireysel kredilerde sınırlı ölçüde gevşettiği görüldü. 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklentiler; işletmelere kullandırılan kredilerde güçlü, tüm bireysel kredi türlerinde de bir miktar sıkılaştırmanın devam edeceği yönünde oldu.
Kredi talebi açısından bakıldığında, işletmelerin bir önceki çeyrekte değişmeyen kredi talepleri bu çeyrekte ciddi bir azalış gösterdi. Bireysel kredi türlerinden konut kredilerinde talep artışı bir önceki çeyreğe kıyasla sınırlı oranda yavaşlarken, taşıt ve diğer bireysel kredi türlerinde ise talep artışı hızlandı.
Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın azalarak devam ettiği görüldü. Yurt dışı fonlama koşulları ise hem fonlama maliyetinin hem de diğer koşul ve kuralların etkisiyle Temmuz-Eylül 2015 döneminde önemli ölçüde sıkılaştırıldı. Bankaların beklentileri, hem yurt içi hem de yurt dışı fonlama koşullarındaki sıkılaştırmanın 2015 yılı son çeyreğinde de artarak süreceği tahmin ediliyor.
Kredilerle Uygulanan Standartlar
Temmuz-Eylül 2015 döneminde; bankalar, işletmelere kullandırılan kredilere uygulanan standartları önemli ölçüde sıkılaştırmıştır. Standartların sıkılaştırılmasının ardındaki neden olarak genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler başta olmak üzere risk algısına ilişkin faktörler gösterilirken, standartları gevşetici yönde etkileyen ana faktörler, diğer bankaların ve banka dışı mali kesimin rekabeti ile piyasa finansmanı kaynaklı rekabet oldu. 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklenti, standartlardaki sıkılaştırmanın artarak süreceği yönünde oldu.
Bireysel kredilere uygulanan standartların değişimi incelendiğinde, bireysel kredi türlerinden konut kredilerinde standartlar önemli ölçüde sıkılaştırılırken, taşıt kredilerinde gevşetilmesi beklenen standartlar temelde aynı bırakılmış ve diğer bireysel kredilerde sınırlı ölçüde gevşetildi. Konut kredilerindeki sıkılaştırılmanın ardındaki neden fon maliyetleri ve bilanço kısıtlamaları oldu. Diğer bireysel kredilere uygulanan standartların gevşetilmesinin ardındaki nedenler ise, diğer bankaların rekabeti başta olmak üzere tüketicilerin kredi itibarı, banka dışı mali kesimin rekabeti, fon maliyetleri ve bilanço kısıtlamaları ile talep edilen teminatlara ilişkin riskler olarak görüldü. Gelecek çeyrek dönem için beklenti, tüm bireysel kredi türlerinde standartların sıkılaştırılacağı yönünde oldu.
Kredi Talepleri
Temmuz-Eylül 2015 döneminde kredi talepleri incelendiğinde; işletmelerin banka kredilerine olan talebi önemli düzeyde bir azalış gösterdi. Konut kredilerinde talep artışı bir önceki seneye göre yavaşlamaya devam ederken, taşıt kredileri ile diğer bireysel kredilere olan talepteki artışın sürdüğü gözlendi.
2015 yılının dördüncü çeyreğinde, bireysel kredi türlerinden konut ve taşıt kredilerinde talebin azalması ve diğer bireysel kredilerde talebin önemli düzeyde artması, işletmelere kullandırılan kredi talebinde ise önemli bir değişim olmaması bekleniyor.
İşletmelere verilen kredilerde, sabit yatırımlar ile birleşmeler/satın almalar ve yeniden yapılanma talebi azaltıcı yönde etkilerken özellikle diğer bankalardan ve banka dışı mali kesimden alınan krediler ile borçlanmak için menkul kıymet ihracı ve hisse senedi ihracı talebi artırıcı yönde etkileyen faktörler oldu.
Konut kredisi talebini etkileyen faktörlere bakıldığında, tüketici güveni ve diğer bankalardan sağlanan krediler talebi azaltıcı yönde etkilerken, konut piyasasına ilişkin beklentiler, konut alımı dışındaki tüketim harcamaları, bireysel tasarruflar, diğer finansman kaynakları, krediler üzerindeki vergi ve benzeri yükler talep artışının ardındaki faktörler oldu.
Taşıt kredilerinde, özellikle bireysel tasarruflar talepte artışa neden olurken, tüketici güveni ve diğer finansman kaynakları talebi azaltan faktörler oldu. Diğer bireysel kredilerde ise menkul kıymet alımları, tüketici güveni ve dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama talep artışına neden olurken, diğer bankalardan sağlanan krediler talebi azaltan tek faktör oldu.
Koşul ve Kurallar
İşletmelere kullandırılan kredilere uygulanan kredi koşul ve kurallarına bakıldığında, bankaların ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerinden aldıkları kâr marjlarını, faiz dışında alınan ücret ve komisyonları, teminat ihtiyacını, vade ile kredi ya da kredi limitinin büyüklüğüne ilişkin koşulları sıkılaştırmaya devam ettiği, kredi sözleşmesi özel koşullarını ise gevşettiği görüldü.
Bireysel kredilere uygulanan koşul ve kurallar açısından bakıldığında, bireysel kredi türlerinden konut ve diğer bireysel kredilerde bankaların tüm koşul ve kuralları gevşettiği ancak taşıt kredilerinde ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerindeki kar marjlarını artırarak koşul ve kuralları sıkılaştırdıkları gözlendi.
Fonlama Koşulları
Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın sürdüğü görüldü. 2015 yılı başından itibaren sıkılaşmakta olan yurt dışı fonlama koşullarında ise hem fonlama maliyetinin hem de diğer koşul ve kurallarının etkisiyle bu dönemde sıkılaşmanın arttığı görüldü. 2015 yılının dördüncü çeyreğinde, fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın hem yurt içinde hem yurt dışında artarak sürmesi beklendi.
Kaynak: Haber61
Merkez Bankası Banka Kredileri Eğilim Anketini Açıkladı
Merkez Bankası 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklentileri, işletmelere kullandırılan kredilerde güçlü, tüm bireysel kredi türlerinde de bir miktar sıkılaştırmanın devam edeceği yönünde oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankaların 2015 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile dördüncü çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Temmuz-Eylül 2015 dönemi sonuçları açıklandı. Buna göre; bankaların, işletmelere kullandırılan kredilerde ve bireysel kredi türlerinden konut kredilerinde standartları önemli ölçüde sıkılaştırmaya devam ettiği, taşıt kredilerinde standartları temelde aynı bırakırken diğer bireysel kredilerde sınırlı ölçüde gevşettiği görüldü. 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklentiler; işletmelere kullandırılan kredilerde güçlü, tüm bireysel kredi türlerinde de bir miktar sıkılaştırmanın devam edeceği yönünde oldu.
Kredi talebi açısından bakıldığında, işletmelerin bir önceki çeyrekte değişmeyen kredi talepleri bu çeyrekte ciddi bir azalış gösterdi. Bireysel kredi türlerinden konut kredilerinde talep artışı bir önceki çeyreğe kıyasla sınırlı oranda yavaşlarken, taşıt ve diğer bireysel kredi türlerinde ise talep artışı hızlandı.
Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın azalarak devam ettiği görüldü. Yurt dışı fonlama koşulları ise hem fonlama maliyetinin hem de diğer koşul ve kuralların etkisiyle Temmuz-Eylül 2015 döneminde önemli ölçüde sıkılaştırıldı. Bankaların beklentileri, hem yurt içi hem de yurt dışı fonlama koşullarındaki sıkılaştırmanın 2015 yılı son çeyreğinde de artarak süreceği tahmin ediliyor.
Kredilere Uygulanan Standartlar
Temmuz-Eylül 2015 döneminde; bankalar, işletmelere kullandırılan kredilere uygulanan standartları önemli ölçüde sıkılaştırmıştır. Standartların sıkılaştırılmasının ardındaki neden olarak genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler başta olmak üzere risk algısına ilişkin faktörler gösterilirken, standartları gevşetici yönde etkileyen ana faktörler, diğer bankaların ve banka dışı mali kesimin rekabeti ile piyasa finansmanı kaynaklı rekabet oldu. 2015 yılının dördüncü çeyreği için beklenti, standartlardaki sıkılaştırmanın artarak süreceği yönünde oldu.
Bireysel kredilere uygulanan standartların değişimi incelendiğinde, bireysel kredi türlerinden konut kredilerinde standartlar önemli ölçüde sıkılaştırılırken, taşıt kredilerinde gevşetilmesi beklenen standartlar temelde aynı bırakılmış ve diğer bireysel kredilerde sınırlı ölçüde gevşetildi. Konut kredilerindeki sıkılaştırılmanın ardındaki neden fon maliyetleri ve bilanço kısıtlamaları oldu. Diğer bireysel kredilere uygulanan standartların gevşetilmesinin ardındaki nedenler ise, diğer bankaların rekabeti başta olmak üzere tüketicilerin kredi itibarı, banka dışı mali kesimin rekabeti, fon maliyetleri ve bilanço kısıtlamaları ile talep edilen teminatlara ilişkin riskler olarak görüldü. Gelecek çeyrek dönem için beklenti, tüm bireysel kredi türlerinde standartların sıkılaştırılacağı yönünde oldu.
Kredi Talepleri
Temmuz-Eylül 2015 döneminde kredi talepleri incelendiğinde; işletmelerin banka kredilerine olan talebi önemli düzeyde bir azalış gösterdi. Konut kredilerinde talep artışı bir önceki seneye göre yavaşlamaya devam ederken, taşıt kredileri ile diğer bireysel kredilere olan talepteki artışın sürdüğü gözlendi.
2015 yılının dördüncü çeyreğinde, bireysel kredi türlerinden konut ve taşıt kredilerinde talebin azalması ve diğer bireysel kredilerde talebin önemli düzeyde artması, işletmelere kullandırılan kredi talebinde ise önemli bir değişim olmaması bekleniyor.
İşletmelere verilen kredilerde, sabit yatırımlar ile birleşmeler/satın almalar ve yeniden yapılanma talebi azaltıcı yönde etkilerken özellikle diğer bankalardan ve banka dışı mali kesimden alınan krediler ile borçlanmak için menkul kıymet ihracı ve hisse senedi ihracı talebi artırıcı yönde etkileyen faktörler oldu.
Konut kredisi talebini etkileyen faktörlere bakıldığında, tüketici güveni ve diğer bankalardan sağlanan krediler talebi azaltıcı yönde etkilerken, konut piyasasına ilişkin beklentiler, konut alımı dışındaki tüketim harcamaları, bireysel tasarruflar, diğer finansman kaynakları, krediler üzerindeki vergi ve benzeri yükler talep artışının ardındaki faktörler oldu.
Taşıt kredilerinde, özellikle bireysel tasarruflar talepte artışa neden olurken, tüketici güveni ve diğer finansman kaynakları talebi azaltan faktörler oldu. Diğer bireysel kredilerde ise menkul kıymet alımları, tüketici güveni ve dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama talep artışına neden olurken, diğer bankalardan sağlanan krediler talebi azaltan tek faktör oldu.
Koşul ve Kurallar
İşletmelere kullandırılan kredilere uygulanan kredi koşul ve kurallarına bakıldığında, bankaların ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerinden aldıkları kâr marjlarını, faiz dışında alınan ücret ve komisyonları, teminat ihtiyacını, vade ile kredi ya da kredi limitinin büyüklüğüne ilişkin koşulları sıkılaştırmaya devam ettiği, kredi sözleşmesi özel koşullarını ise gevşettiği görüldü.
Bireysel kredilere uygulanan koşul ve kurallar açısından bakıldığında, bireysel kredi türlerinden konut ve diğer bireysel kredilerde bankaların tüm koşul ve kuralları gevşettiği ancak taşıt kredilerinde ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerindeki kar marjlarını artırarak koşul ve kuralları sıkılaştırdıkları gözlendi.
Fonlama Koşulları
Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın sürdüğü görüldü. 2015 yılı başından itibaren sıkılaşmakta olan yurt dışı fonlama koşullarında ise hem fonlama maliyetinin hem de diğer koşul ve kurallarının etkisiyle bu dönemde sıkılaşmanın arttığı görüldü. 2015 yılının dördüncü çeyreğinde, fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın hem yurt içinde hem yurt dışında artarak sürmesi beklendi.
Kaynak: Netgazete
Kredi Vadesi 4 Yıla Çıkıyor
Hükümet, seçim öncesi iç talebi canlandırmak için harekete geçti. Bunun ilk adımı olarak bireysel kredilerde vade sınırının 36 aydan 48 aya çıkarılması için BDDK’ya talimat verildiği belirtiliyor.
Hükümet, seçim öncesi iç talebi canlandırmak için harekete geçti. Bunun ilk adımı olarak bireysel kredilerde vade sınırının 36 aydan 48 aya çıkarılması için BDDK’ya talimat verildiği belirtiliyor.
Diğer taraftan taşıt kredilerinde vadenin 48 aydan 60 aya çıkarılması ve kredi kartında taksit sınırlamasının ise henüz tartışma aşamasında olduğu söyleniyor.
HÜKÜMET seçim öncesinde iç talebi canlandırmak, daha rahat bir ortamda seçime giderek daha fazla oy almak istiyor. Bunun ilk adımı olarak bireysel kredilerdeki vade sınırını 36 aydan 48 aya çıkarma kararı aldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından bu kararın kısa sürede alınacağı ve bir an önce uygulamaya sokulmasının planlandığını öğrendik. Bununla beraber tüketici kredilerinin bankalara maliyetinin de azaltılması planlanıyor. BDDK bireysel kredilerin risk ağırlığının azaltılması üzerinde çalışıyor. Bu yolla bankaların bireysel kredi vermeleri cazip hale getirilip piyasada rahatlık sağlanması ve bunun seçimde AKP oylarını olumlu etkilenmesinin amaçlandığı kesin.
Tedbirler Kalkıyor
Böylece Ali Babacan’ın çabasıyla 2014 yılı başında uygulamaya sokulan iç talep ve cari açığı kısıtlamaya dönük tedbirlerde geri dönüş yaşanacak. Kritik küresel süreçte Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyen cari açık, alınan bu önlemlerle sınırlandırılmış ve sağladığı fayda herkes tarafından görülmüştü. Şimdi ise kritik küresel süreç devam etmesine rağmen bu önlemlerde geri dönüş planlanıyor. Yanısıra son dönemde cari açığın yeniden artma eğiliminde olduğu da açık. Seçim ekonomisi ille de para dağıtarak olmuyor, ileride yaşanacak riskler görülmesine rağmen bankaların para dağıtmasının önünü açmak da popülizm.
İlk İşareti Verilmişti
Bunun ilk işaretlerini yaklaşık 10 gün önce, yeni göreve gelen BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben vermişti. Akben konuyu finansal istikrar komitesinde ele aldıklarını ve “Kredi kartında taksit sayısı 9, acaba biraz bunu esnetebiliriz miyiz veya tüketici kredilerinde 36 taksit gibi… Fakat orada da onları artırdığınızda bu defa cari açığa olumsuz etki yapıyor. Bilhassa ithal cep telefonu gibi ya da pahalı ürünler konusunda bunu esnettiğinizde cari açığa olumsuz etki yapıyor. Yani orta bir yerde buluşturmak lazım. Yönetebilir bir seviyeye getirmek lazım” demişti.
Kredi Kartında Kaygı Duyuluyor
KREDİ kartında yapılacak yumuşamanın yaratacağı sonuçtan ise kaygı duyuluyor. Bu nedenle kredi kartındaki 9 ay vade sınırının uzatılması hala tartışılıyor. Özellikle cep telefonu gibi, ithalatı çok artıran bir uygulamaya izin vermemek için kredi kartında bir esnemenin büyük ihtimalle yapılmayacağı belirtiliyor. Bankacıların kredi kartı ve tüketici kredilerinde vade uzatımına sıcak baktığı açık. Bazı bankacılar, Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklara uzun zamandır istedikleri faiz uygulamaya başlamasının olumlu olduğunu, bireysel kredi şartlarının iyileştirilmesine de bankacılar olarak sıcak baktıklarını söyledi. Belli ki hükümet, özellikle kur artışıyla karları azalan ve sermaye yeterlilik oranları düşmeye başlayan bankacılık kesimini de bu yolla rahatlatmaya
çalışıyor.
Taşıt Kredisi De 60 Aya Çıkabilir
BDDK kredi kartı ve bireysel kredilerde değişik yapan bir düzenlemeyi 2013 Ekim’inde duyurmuş, 1 Şubat 2014’de uygulamaya sokmuştu. Böylece kredi kartıyla yapılan harcamalarda genel taksit sayısı en çok 9 ay ile sınırlandırılmış, beyaz eşya ve mobilyada 12, elektrik ve elektronik eşya, bilgisayar, telekomünikasyon ve kuyumculukta 6 ayla sınırlandırılmış, akaryakıt ve gıdada taksit kaldırılmıştı. Konut kredileri hariç tüketici kredilerinin vadesinin 36 ayı, taşıt kredilerinde 48 ayı geçemeyeceği şartı getirilmişti. Bu arada baskı üzerine hükümet kuyumculukla ilgili vadeyi uzatmıştı. Şimdi seçim öncesi içtalebi artırmak için, tüketici kredilerindeki genel vade 36 aydan 48 aya çıkarılma kararı alınırken, otomobil için 48 aydan 60 aya çıkarılması ve kredi kartı vadelerinde sınırlama ise tartışılmaya devam ediyor. Bakarsınız birileri talimat verir tüm risklere rağmen bunlar da yapılır, kimbilir.
Kaynak: Hürriyet
Tüketim Freni Tuttu Borç Oranı Azalıyor
Bireysel tüketimi frenleyen önlemlerin devreye girmesiyle toplam kredi hacmi içinde bireysel kredilerin payı azalırken, sanayinin payı yükseldi. Önlemler, hanehalkı yükümlerinin varlıklarına oranını da düşürdü.
BDDK ve Merkez Bankası’nın, cari açığı azaltmak ve tüketime dayalı büyümeyi frenlemek amacıyla, ağırlıkla 2013 yılında uygulamaya koyduğu bireysel borçlanmayı sınırlandıran önlemler etkisini gösterdi. Bankacılık sektörünün kredi hacmi içinde bireysel kredilerin payı gerilerken, ticari ve kurumsal kredilerin payı artışa geçti. Bireysel borçlanmaya getirilen sınırlama, hanehalkının finansal borçlarının varlıklarına oranını da dört yıl önceki seviyenin altına çekti.
DÜNYA’nın Merkez Bankası ve BDDK verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, bireysel borçlanmayı frenlemeye yönelik önlemlerin yürürlüğe girdiği 2013 yılından bu yana, bireysel kredilerin toplam krediler içindeki payı yüzde 20 gerilerken KOBİ kredilerinin payı yüzde 4.6, ticari ve kurumsal kredilerin payı yüzde 13.4 oranında artış gösterdi. Kurumsal krediler içindeki imalat sanayine yönelik kredilerin payında 2013 yılına kadar gözlenen aşağı yönlü trende de yerini yüzde 3 oranında artışa bıraktı.
En fazla düşüş taşıt ve kredi kartlarında
2012 yılında yüzde 33.5 düzeyinde bulunan bireysel krediler ve kredi kartları bakiyesinin toplam krediler içindeki payı, önlemlerin devreye girmesiyle bu tarihten itibaren hızla geriledi ve 2013 sonunda yüzde 31.7’ye, 2014’te yüzde 28.7’ye ve Haziran-2014 döneminde de yüzde 26.8’e geriledi. Bireysel krediler içinde payı en fazla gerileyen ise yüzde 57.3’le taşıt kredileri oldu. 2013 yılında 9 milyar TL düzeyinde bulunan ve toplam kredilerin yüzde 1’ini oluşturan taşıt kredileri, Haziran- 2015 döneminde 6 milyar liraya geriledi ve toplam krediler içindeki payı da yüzde 0.4’e düştü. Bireysel krediler içinde taşıtın ardından payı en hızlı daralan bireysel kredi kartları da 2013 yılındaki 84 milyar liralık düzeyinden Haziran-2015’te 75 milyar liraya indi. Kredi kartları bakiyesinin toplam krediler içindeki payı da söz konusu dönemler itibarıyla yüzde 9.1’den 5.4’e geriledi.
Kredi kartı bakiyesinde 2012 yılına kadar gözlenen hızlı tırmanış, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış bazda yüzde 45’le en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, alınan tedbirlerin ardından yönünü hızla aşağıya çevirdi. 2014 yılının ilk çeyreğinde kart bakiyesindeki artış durdu ve üçüncü çeyrekte yıllıklandırılmış bazda yüzde 30 oranında düşüş gösterdi. Son bir buçuk yılda ihtiyaç ve diğer kredilerin payında da yüzde 11.9 oranında düşüş kaydedildi. Düşüş trendinden en az etkilenen bireysel kredi türü ise konut kredileri oldu. Önlemler kapsamına alınmayan konut kredileri, yüzde 8.7 ile en düşük oranlı daralmanın yaşandığı kredi türü oldu.
Tüketici kredili mevduata yüklendi
Finansal veriler, bireysel kredilere ve kredi kartlarına getirilen sınırlama ile birlikte, tüketicilerin finansman ihtiyacını karşılamak için kredili mevduat hesaplarına yüklendiğini de ortaya koyuyor. Nitekim, teminatsız diğer bireysel kredi türlerindeki gelişmeler, getirilen faiz artışına rağmen, bireysel finansman talebinin karşılanmasında kredili mevduat hesabı (KMH) bakiyesindeki hızlı tırmanışa işaret ediyor. 2012 yılında 4.7 milyar lira ile ihtiyaç kredileri içinde yüzde 4.3 seviyesinde bulunan gerçek kişi KMH bakiyesinin payı, 2013’te 5.7 milyar lira ile yüzde 5’i ve Haziran-2014’te de 8.5 milyar lira ile yüzde 5.8’i aştı. Böylece KMH bakiyelerinin tutarı haziran itibarıyla son iki yılda yüzde 70’in üzerinde artış kaydetti.
Bireysel kredi kart sahipliğine ve kartla harcamalara getirilen taksit sınırlaması, bireysel krediler için ayrılan zorunlu karşılıklar ile karşılık maliyetlerini artıran makro ihtiyati tedbirlerin bireysel kredi talebini sınırlaması, ticari ve kurumsal kredilere ise olumlu yansıdı. 2102 yılında toplam kredilerin yüzde 41’ini ticari ve kurumsal krediler oluştururken, Haziran-2014 döneminde bu oran yüzde 47’ye yükseldi. 2012 yılında 329 milyar lira düzeyinde bulunan ticari ve kurumsal kredilerin hacmi Haziran-2015’te 656 milyar liraya çıkarken, bu gruptaki imalat sanayiine yönelik kredilerin hacmi de 156 milyar liradan 282 milyar liraya yükseldi. Böylece, 10 yıl öncesinde yüzde 40’lar düzeyinde iken 2012’de yüzde 20’nin de altına gerileyen imalat sanayi kredilerinin toplam krediler içindeki payı da yeniden yüzde 20’nin üzerine çıktı.
Söz konusu dönemde KOBİ’lere kullandırılan kredilerin hacminde de artış kaydedildi. 2012 yılında 200 milyar lira ile toplam krediler içinde yüzde 25 paya sahip olan KOBİ kredilerinin hacmi Haziran-2015’te 368 milyar liraya yükselirken, payı da yüzde 26’ı aştı.
Hanehalkı borçlarının varlıklarına oranı azalıyor
Bireysel tüketimin sınırlanması, son yıllarda rekor seviyeye ulaşan hanehalkı finansal borçlarının varlıklarına oranını da aşağı çekiyor. Hanehalkının bireysel krediler ve kredi benzeri borçlarla kredi kartları bakiyesinden oluşan finansal borçlarının; mevduat, tahvil bono, hisse senedi yatırım fonu ve dolaşımdaki paradan oluşan finansal varlıklarına oranı 2003 yılında yüzde 8.5 iken, izleyen yıllarda hızla tırmanarak 2013 yılında yüzde 53.5’i aşmıştı. Merkez Bankası’nın verilerine göre, tüketimi sınırlamaya yönelik önlemlerle birlikte hanehalkı finansal yükümlülüklerinin finansal varlıklarına oranı 2014 yılının üçüncü çeyreğinde yaklaşık dört puanlık düşüşle yüzde 49.7’ye, bu yılın ikinci çeyreğinde de yüzde 48.2’ye geriledi. Böylece bu oran 2012 yılındaki seviyenin de altına inmiş oldu. Son üç çeyreklik dönemde gözlenen düşüşte, finansal yükümlülüklerin varlıklardan daha düşük oranda artması etkili oldu. Nitekim söz konusu dönemler itibarıyla hanehalkı finansal varlıkları yüzde 8.4 oranında artarken, finansal yükümlülüklerdeki artış yüzde 5.4’te kaldı. Hanehalkı finansal kaldıraç oranının düşmesinde, borçlanmanın frenlenmesinin yanı sıra, bireysel döviz tevdiat hesaplarının TL karşılığındaki artış da etkili oldu.
Kaynak: Dünya
Kredilerin Riski de Çok Hızlı Büyüdü
TBB’nin il bazında kredi ve kart analizi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerinin riski en hızlı büyüyen iller arasında olduğunu ortaya koydu. Bireysel kredi riskinde Van 17.809 TL, kart riskinde Batman 3.927 TL ile başı çekti. Kredi kartı tasfiyesinde Diyarbakır ilk 2’ye girdi.
TBB’nin il bazında kredi ve kart analizi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerinin riski en hızlı büyüyen iller arasında olduğunu ortaya koydu. Bireysel kredi riskinde Van 17.809 TL, kart riskinde Batman 3.927 TL ile başı çekti. Kredi kartı tasfiyesinde Diyarbakır ilk 2’ye girdi.
Türkiye’de Kişi Başına Kredi Borcu 16 Bin Lira
Türkiye’de ortalama bireysel kredi borcu 15 bin 857 liraya, kredi kartı borcuysa yine ortalama 3 bin 420 liraya ulaştı.
Bugün’ün haberine göre, Türkiye’de, her geçen gün pahalanan hayat, ekonomik sorunlar ve yeni alışkanlıklar düşük ücret düzeyiyle birleşince,borçla yaşamak kaçınılmaz oluyor. Özellikle son 15 yılda en çok bu konu tartışılıyor.
Vatandaş konuttan cep telefonuna, otomobilden tatile kadar her alandaki harcamasını ya bireysel kredi ya da kredi kartıyla yapar hale geldi. İşte, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin açıkladığı yeni veriler, vatandaşın bu borç durumu bütün açıklığı ile ortaya koyuyor. Bu verilere yakından bakmakta fayda var:
24,7 milyon kişiye kredi
– 2015 yılı Mayıs sonu itibariyle toplam bireysel kredi borcu 392 milyar liraya ulaştı.
Bu rakam geçen yılın aynı ayında 346 milyar lira, 2014 sonunda 377 milyar liraydı.
– Bireysel kredi alan kişi sayısı da 24,7 milyon kişiye ulaştı. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 23,3 milyon, 2014 sonunda 23,8 milyon kişiydi.
– Kişi başına ortalama bireysel kredi borcumuz ise 15 bin 857 lira. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 14 bin 837 lira, 2014 sonunda 15 bin 861 liraydı.
Takipteki kredi yüzde 3,6
– Yine 2015 yılı Mayıs sonu itibariyle vatandaşın kullandığı bireysel kredilerin yüzde 3,6’sı yasal takibe uğramış (tasfiye olunacak alacak), yani ödenmemiş kredi. Bu oran geçen yılın aynı ayında ve 2014 sonunda yüzde 3,4 oldu.
– Bireysel kredi kartlarına gelince, yine 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle vatandaşın bu tür 70 milyar liralık borcu var. Bu borç geçen yılın aynı ayında 72 milyar lira, 2014 sonunda da 73 milyar liraydı.
– Kredi kartı olan kişi sayısı 20 milyon 500 bin düzeyine çıktı. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 19,6 milyon kişi, 2014 sonunda 19,8 milyon kişiydi.
– Vatandaşın kişi başına ortalama kredi kartı borcu ise 3 bin 420 lira. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 3 bin 682 lira, 2014 sonunda 3 bin 690 liraydı.
Ödeyemeyenler artıyor
– Kredi kartıyla ilgili sınırlamaların ortalama borcu gerilettiği görülüyor.
– Ancak yasal takibe uğramış kredi kartı borçlarının oranı geçen mayısta yüzde 8,6’ya çıktı. Bu oran geçen yılın aynı ayında yüzde 7,1, 2014 sonunda yüzde 6,9’du.
Vatandaşın toplam borcu 462 milyar lira
Bireysel kredi ve kredi kartı kullanımı birlikte düşünüldüğünde, 2015 yılı Mayıs sonu vatandaşın toplam borcu 462 milyar liraya ulaşıyor. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 418 milyar liraydı. Bu tür borçlar son 1 yılda yüzde 10,5 arttı.
Kaynak: Zaman
Bankacılık Sektörünün Kredi Hacmi Azaldı
BDDK verilerine göre, toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,5 azalarak 16 Temmuz itibarıyla 1 trilyon 409 milyar 980 milyon liraya geriledi
Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,5 azalarak, 16 Temmuz itibarıyla 1 trilyon 409 milyar 980 milyon liraya geriledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, mali kesime verilen kredilerin toplamı, aynı dönemde yüzde 0,9 azaldı ve 37 milyar 831 milyon liraya düştü.
Sektörün mali kesim hariç toplam kredi hacmi ise 1 trilyon 290 milyar 898 milyon lira oldu. Söz konusu tutar, 10 Temmuz’da 1 trilyon 297 milyar 577 milyon lira düzeyindeydi. Bu dönemde spot kredi toplamı da 191 milyar 175 milyon lira olarak hesaplandı.
Tüketici kredileri
BDDK verilerine göre, tüketici kredileri tutarı 299 milyar 907 milyon lira oldu. Tüketici kredilerinin 138 milyar 739 milyon lirası konut, 6 milyar 407 milyon lirası taşıt, 154 milyar 762 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bir haftalık süreçte taksitli ticari kredilerin tutarı yüzde 0,5 azalarak 192 milyar 336 milyon liraya geriledi.
Bankaların bireysel kredi kartları alacak tutarı, 16 Temmuz’da 73 milyar 941 milyon lira olarak hesaplandı. Söz konusu tutar, 10 Temmuz’da 73 milyar 913 milyon liraydı. Bankaların taksitli bireysel kredi kartı alacak tutarı, söz konusu haftada 33 milyar 585 milyon lira, taksitsiz bireysel kredi kartı alacak tutarı ise 40 milyar 356 milyon lira olarak belirlendi.
Böylece, bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,5 azalışla, 16 Temmuz itibarıyla 1 trilyon 409 milyar 980 milyon lirada kaldı.
Kaynak: AA
Kredi Kartı Borçları TBMM Göndeminde
CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, hazırladığı soru önergesini meclise sundu.
CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, kredi kartları borçları nedeniyle yaşanan mağduriyetleri TBMM gündemine taşıdı. Yiğit’in soru önergesi şöyle:
“Aşağıda yazılı sorularımın Anayasa’nın 98 ve TBMM İçtüzüğü’nün 96. Maddesi gereğince Başbakan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanması konusunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Ali YİĞİT
İzmir Milletvekili
Kredi kartları ülkemizde günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Kredi kartlarında uygulanan faizlerin yüksek olması, ödeme güçlüğüne düşüp borcunu kapatamayan kişilerin borcunun katlanarak artmasına, dolayısıyla borcun ödenemez duruma düşmesine sebep olmaktadır. Zor şartlarda yaşamlarını sürdüren ve kredi kartı borçlarını ödeyemeyen vatandaşlar borçlarını ödemek için her yola başvurmakta, kredi kartı borcunu diğer kredi kartından çektikleri nakit ile veya halk arasındaki tabirle takla attırarak kuyumculara ödedikleri komisyonlarla ödemeye çalışmaktadırlar. Ancak ödeme gücü kalmayan vatandaşların borçları icra takibine düşmekte yuvası dağılan, bunalıma giren, malını, mülkünü kaybeden ve intihar edenlerin sayısı sürekli artmaktadır. Öte yandan “Türkiye Bankalar Birliği” (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre, bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı mahkemelik olanlar, yılın ilk beş ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 605 bin kişiye yükselmiştir. TBB Risk Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, ilk beş ayda bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısı geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 4 artarak 288 bin kişiye yükselmiştir. Bu bağlamda;
1. Halen ülkemizde kullanımda olan kredi kart sayısı ne kadardır? Toplam borç miktarı son 10 yıl itibarıyla yıllar bazında ne kadardır? Bu kartları kullanan kişi sayısı kaçtır?
2. Daha önce yasal düzenlemelerle yapılandırılmasına karşın 2015 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla temerrüde düşmüş kredi kartı borcu toplamı ne kadardır? Kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyenlerin sayısı kaçtır?
3. “Türkiye Bankalar Birliği” (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre, bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı mahkemelik olanların yılın ilk beş ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 605 bin kişiye, kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısının ise geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 4 artarak 288 bin kişiye yükselmesinin sebebi nedir? Bu durumun ekonomiyi olumsuz etkilememesi için alınan önlemler yeterli midir?
4. Kredi kartı borcundan dolayı yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi amacıyla “kredi sicil affı” konusunda bir düzenleme düşünülmekte midir? Böyle bir çalışma varsa ne zaman yürürlüğe girecektir?
5. Ekonominin canlanması ve kredi kartı borcu nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin sona erdirilmesi amacıyla hükümetin, faizlerin silinmesi ve yeniden yapılandırılmaya gidilmesi konusunda bir çalışması var mıdır?
6. Bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibi devam eden kişilerin sayısının 3 milyon kişiye yükselmesi ülke ekonomisi açısından risk değil midir? Bu konuda uygulanan yaptırımlar yeterli midir?
7. Vatandaşların gelir durumunu ve ödeme dengelerini gözetmeden dağıtılan ve ödeme güçlüğü sonrası ekonomik ve sosyal krizlere yol açan kredi kartlarından dolayı bankaların da sorumluluğu üstlenebileceği bir yapı oluşturulması konusunda hangi adımlar atılmaktadır? Bu konudaki mevcut düzenlemeler yeterli midir?
8. Kredi kartı borcundan dolayı yaşanan olumsuzlukların faturasının sadece tüketicilere çıkartılmasının, sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşır yanı var mıdır?”
Kaynak: Gerçekgündem
Bankacılık Sektörünün Kredi Hacmi Arttı
BDDK verilerine göre, sektörün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,01 artarak, 1 trilyon 413 milyar 827 milyon liraya yükseldi
Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,01 artarak, 26 Haziran itibarıyla 1 trilyon 413 milyar 827 milyon liraya yükseldi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, mali kesime verilen kredilerin toplamı, aynı dönemde yüzde 2,06 arttı ve 38 milyar 695 milyon liraya çıktı.
Sektörün mali kesim hariç toplam kredi hacmi ise 1 trilyon 293 milyar 723 milyon lira oldu. Söz konusu tutar 19 Haziran’da 1 trilyon 293 milyar 90 milyon lira düzeyindeydi. Bu dönemde spot kredi toplamı da 189 milyar 975 milyon lira olarak hesaplandı.
Tüketici kredileri
BDDK verilerine göre, tüketici kredileri tutarı 299 milyar 833 milyon lira oldu. Tüketici kredilerinin 138 milyar 371 milyon lirası konut, 6 milyar 385 milyon lirası taşıt, 155 milyar 77 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bir haftalık süreçte taksitli ticari kredilerin tutarı yüzde 0,31 azalarak, 190 milyar 672 milyon liraya geriledi.
Bankaların bireysel kredi kartları alacak tutarı, 26 Haziran’da 73 milyar 904 milyon lira olarak hesaplandı. Söz konusu tutar 19 Haziran’da 73 milyar 525 milyon liraydı. Bankaların taksitli bireysel kredi kartı alacak tutarı, söz konusu haftada 33 milyar 3 milyon lira, taksitsiz bireysel kredi kartı alacak tutarı ise 40 milyar 900 milyon lira oldu.
Böylece bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, bir haftada yüzde 0,01 artarak, 26 Haziran itibarıyla 1 trilyon 413 milyar 827 milyon liraya yükseldi.
Kaynak: AA
Tbb: Bankacılık Sektöründe Karlılık Oranları Düşük Kalmaya Devam Ediyor
Türkiye Bankalar Birliği, “Türkiye ekonomisinde de yavaş büyüme ile birlikte, enflasyonda kur ve gıda fiyatları kaynaklı baskılar sürmüştür.
TBB, “Parasal genişlemenin devam etmesi ve enflasyon beklentilerinin düşük kalmaya devam etmesi Avrupa’da faiz oranlarının tarihi dip seviyelerde kalmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.
ANKARA(ANKA) – Türkiye Bankalar Birliği, “Türkiye ekonomisinde de yavaş büyüme ile birlikte, enflasyonda kur ve gıda fiyatları kaynaklı baskılar sürmüştür. Bankacılık sektöründe karlılık oranları düşük kalmaya devam etmiştir. Bireysel kredilerdeki düşüş trendi ivme kaybetmiş, kurumsal krediler ise yüksek oranlı büyümüştür” açıklamasında bulundu.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Üç Aylık Dönemler İtibariyle Banka ve Grup Bilgilerine ilişkin verileri açıkladı. Buna göre, bankaların gelişmiş ülkelerdeki makroekonomi politikaları ayrışması küresel ekonomi üzerinde etkili olmaya devam etti. Gelişmekte olan ülkelere fon akımları dalgalı bir seyir izlerken, para birimlerindeki oynaklık da etkili oldu. Türkiye ekonomisinde de yavaş büyüme ile birlikte, enflasyonda kur ve gıda fiyatları kaynaklı baskılar sürdü. Bankacılık sektöründe karlılık oranları düşük kalmaya devam etti. Bireysel kredilerdeki düşüş trendi ivme kaybetti, kurumsal krediler ise yüksek oranlı büyüdü.
Enflasyon Beklentileri Avrupa’da Faiz Oranlarının Dip Seviyelerde Kalmasına Neden Oldu
Gelişmiş ülkelerdeki ayrışan para politikaları gelişmekte olan ülkelerde oynaklığa neden oldu. Gelişmiş ülkelerin büyüme performanslarındaki ve enflasyon görünümlerindeki farklılıklar beraberinde para politikasında da ayrışmayı getirdi. ABD’de 2015 yılının ilk aylarında işgücü piyasasında toparlanmaya ve ekonomik canlanmaya işaret eden verilerin ardından ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2015 yılı içerisinde beklenenden daha erken faiz artırımına gidebileceği beklentileri güçlendi. Ancak, Mart ayındaki verilerin güçlenmeyi desteklememesi bu beklentileri zayıflattı. Avrupa’da ise belirgin bir büyüme işaretinin gelmemesi ile birlikte Avrupa Merkez Bankası (ECB) negatif borç alma faizi uygulamaya başladı ve varlık alım programını genişleterek sürdürdü. Parasal genişlemenin devam etmesi ve enflasyon beklentilerinin düşük kalmaya devam etmesi Avrupa’da faiz oranlarının tarihi dip seviyelerde kalmasına neden oldu.
Güven Endeksleri Geriledi
Verilere göre, gelişmiş ülkelerdeki politika ayrışması gelişmekte olan ülkelere fon akımlarında da oynaklığa neden oldu. Yılın ilk çeyreğinde gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşanması ile söz konusu ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Mart ayı Fed para politikası kurulu toplantısı ardından yayımlanan tutanakların faiz artırım sürecinin ötelenebileceği beklentilerini güçlendirmesiyle gelişmekte olan ülkelere fon akımının bir miktar dengelenmesini sağladı. Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan düşüş gelişmiş ülkelerde politika tercihlerini, gelişmekte olan ülkelerde ise makro ekonomik dengeleri etkilemeye devam etti. Düşen petrol fiyatları enerjide dış bağımlılığı yüksek olan ülkelerde enflasyon ve cari işlemler dengeleri açısından olumlu katkı sağladı. Türkiye ekonomisinde 2014 yılı büyümesi bir önceki yıla göre yavaşlayarak yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşti. Zayıf yurtdışı ekonomik görünüme karşın net dış ticaret büyümeye olumlu katkı sağlarken, yatırımlar zayıf kalmaya devam etti. 2015 yılı ilk çeyreğine ilişkin öncül büyüme verileri karışık bir görünüm sergiledi. Sanayi üretiminde özellikle otomotiv sanayii kaynaklı olmak üzere bir canlanma görülürken, güven endeksleri geriledi.
Merkez Bankası Sıkı Likidite Politikasını Sürdürdü
Merkez Bankası politika faizinde ölçülü indirime giderken, sıkı likidite politikasını sürdürdü. Merkez Bankası 2015 yılının ilk çeyreğinde ölçülü bir faiz indirimine giderken, getiri eğrisini yatay tutarak sıkı likidite politikasını sürdürdü. Petrol fiyatlarındaki düşüşe karşın, kurdaki gelişmeler ve gıda fiyatlarının yarattığı baskı ile enflasyon görünümünde beklenen baz etkisi kaynaklı düşüşün gerçekleşmemesi para politikasındaki sıkı duruşun sürmesine neden oldu. Politika faiz oranı Ocak ayında 50, Şubat ayında ise 25 baz puan indirildi. Buna ek olarak, döviz kurlarındaki oynaklığın etkili olmaya devam etmesi nedeniyle Merkez Bankası döviz likiditesine ihracat reeskont kredileri kanalıyla destekleyici bir politika uyguladı.
Yılın İlk Çeyreğinde Bankacılık Sektörü Kredilerinde Artış Yaşandı
Yılın ilk çeyreğinde bankacılık sektörü kredilerinde artış yaşandı. Alınan önlemlerin etkisiyle yıllık büyüme hızı yüzde 10’un altına gerileyen bireysel krediler 2015 yılının ilk çeyreğinde kısmen canlandı. Bireysel krediler içerisinde kredi kartları yıllık bazda gerilemeye devam ederken, konut kredileri yüzde 17’lik büyüme ile en hızlı artan kalem oldu. 2014 yılında alınan makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle karlılığı düşen bankacılık sektöründe 2015 yılının ilk çeyreğinde öz kaynak karlılığı hafifçe artmış ancak geçen yılın aynı dönemine göre düşük kaldı. Kredi stokundaki büyümeyle birlikte baz etkisi karlılıktaki artışta etkili oldu. Yılın ilk çeyreğinde kar hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 arttı. Yıllık bazda değerlendirildiğinde kar hacmindeki artış ise yüzde 16 seviyesinde gerçekleşti.
Takipteki Krediler 2015 Yılının İlk Çeyreğinde Düşük Düzeyde
Takipteki krediler 2015 yılının ilk çeyreğinde de düşük düzeyde seyretmeye devam etti. Takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre bir değişim göstermemiş ve yüzde 2.7 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, özel karşılıkların takipteki kredileri karşılama oranı yüzde 74 oldu. Toplam mevduatın toplam aktiflere oranı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla değişmeyerek yüzde 56 oldu.
Banka Şube Sayısı 181 Adet Artarak 11 Bin 233’e Yükseldi
Mart 2015 itibariyle faaliyet gösteren banka sayısı 45 tane oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre şube sayısı 181 adet artarak 11 bin 233’e yükseldi. Personel sayısı ise 3 bin 146 kişi artarak 201 bin 217’ye yükseldi. Aralık 2014 itibariyle, ilk beş bankanın toplam aktifler içindeki payı yüzde 58, mevduat içindeki payı yüzde 59 ve krediler içindeki payı ise yüzde 56 düzeyinde gerçekleşti. İlk on bankanın toplam aktifler içindeki payı yüzde 85, mevduat içindeki payı yüzde 89 düzeyinde gerçekleşti. Krediler içindeki payı ise yüzde 85 oldu. (ANKA)
Kaynak: KamuGündemi
Banka Kredi Notu Hesaplama
Banka kredi notunuzu öğrenmenin yolları biliyor musunuz? Kredi notuyla ilgili tüm bilinmeyenler bu yazıda paylaşıldı. Banka kredi notunuzu hesaplama, kredi kullanma, kefilsiz ve teminatsız ipotek nedir? Bu bilgilere içeriğimizden ulaşabilirsiniz.
Peki, kredi notunuz nasıl hesaplanır?
Kredi notunun faydaları
Kredi Başvurusu Garanti Bankası
Garanti Bankası kurumsal ve bireysel olmak üzere 2 farklı kredi kategorisi üzerinden hizmet sunmaktadır. Garanti Bankası bireysel krediler için ise konut kredisi, ihtiyaç kredisi ve taşıt kredisi olmak üzere 3 alt kategori sunmaktadır.
Garanti Bankası konut kredisi başvurusu için internet sitesinin yanı sıra Garanti Bankası şubeleri kullanılabilmektedir. Başvuru için Garanti Bankası internet sitesi kullanılması durumunda Garanti Bankası kredi hesaplama işlemleride sitede yer alan kredi hesaplama makinesi üzerinden gerçekleştirilebilmektedir. Garanti Bankası internetten kredi başvurusu için krediler bölümünde yer alan kredibaşvuru butonunun tıklamanız ve daha sonra açılan pencere üzerinden sizden istenen bilgileri girmeniz yeterli olacaktır.
Garanti Bankası SMS kredi başvurusu ise sadece ihtiyaç kredileri paketlerinde sunulmakta olup Garanti Bankası taşıtkredisi başvurusu için internetten kredi başvuru formu doldurulabilmektedir. Şubeler üzerinden yapılan başvurularda ise Garanti Bankası kredi başvurusu için gerekli evraklar da mutlaka teslim edilmelidir.
Kaynak: 365kredi
Gelir Beyanı Olmadan Konut İpoteği ile Kredi Alınabilir mi?
Konut kredisi kullanarak yeni bir konut satın almak için gerekli ön koşullardan biri gelir beyanıdır. Konut kredisinin onay alabilmesi, tüketicinin bankaya sunduğu gelir beyanı ile doğrudan ilgilidir.
Konut kredisi kullanarak yeni bir konut satın almak için gerekli ön koşullardan biri gelir beyanıdır. Konut kredisinin onay alabilmesi, tüketicinin bankaya sunduğu gelir beyanı ile doğrudan ilgilidir. Kredinin onay alabilmesi için kredi taksitlerinin, yaklaşık olarak beyan edilen gelirin yarısını aşmamalıdır.
Tüketicinin yeni bir konut alımı yerine mevcut konutunu göstererek kredi çekmesi de mümkündür. Bu durumda çekilecek kredi, konut kredisi değil, konut ipotekli bireysel finansman kredisi olarak adlandırılır. Faiz oranları konut kredisinden birkaç puan daha yüksektir. Koşullar bankadan bankaya değişkenlik göstermekle birlikte konutun ekspertiz değerinin %50’sine kadar kredi alınabilir. Banka ödemelerde aksama olmaması için tüketiciden, gelirini beyan etmesini ister. Çoğu zaman tüketici zaten konutu bankaya ipotek olarak veriyorum, gelir beyanı olmadan da kredi alabilirim düşüncesinde olsada banka, tüketici ile aynı düşüncede olmak zorunda değildir. Kredi her ne kadar konut ipoteği karşılığında alınmış ise de tüketici bankaya karşı borçludur ve borcunu düzenli ödemek durumundadır. Borcun 2 kez üst üste ödenmediği durumda banka, konutu satışa çıkararak borcunu tahsil etme hakkına sahiptir. Ancak gerek piyasa şartları gerekse konutun istenildiği zaman nakite çevrilememe riskinden dolayı bu durum, bankanın pek tercih etmediği bir metodtur.
Sonuç olarak konut ipoteği karşılında kredi alınması durumunda da gelir beyanı gereklidir. Gelirin yeterli olmadığı durumda banka kefil isteme hakkına da sahiptir.
Kaynak: Kredidünyası
Hemşirelerin Yüzde 90’ı Borçlu
1262 hemşirenin katıldığı anketin sonuçlarına göre hemşirelerin yüzde 90’ı borçlu. Yüzde 91’i ücretlerin yeterli olmadığını düşünüyor. Yüzde 88’i güvenlik önlemlerini yetersiz görüyor.
Ankette hemşirelere yöneltilen Kurum idaresi tarafından çalışanlara yönelik görevlendirme ve ödüllendirmede adil davranıldığını düşünüyor musunuz sorusuna hemşirelerin yüzde 80.6’sı adil davranılmadığı, Yüzde 13.8’i kısmen, yüzde 5.6’sı da adil davranıldığı cevabını verdi.
Ankette hemşirelere mesleklerini icra ederken duydukları en büyük endişe de soruldu. Hemşirelerin yüzde 36.8’i baskı, dayatma, sürgün ve soruşturmaya maruz kalmaktan korktuğunu ifade etti Yüzde 20.4’ü çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamamak, yüzde 25.1’i aileme vakit ayıramamak, yüzde 12,3’ü amirlerle sorun yaşamak ve yüzde 5.5’i de işimi kaybetmek dedi.
Şiddete Karşı Önlemler Yetersiz
Ankette sağlık çalışanlarının en önemli sorunlarında olan şiddete karşı kurumlarda alınan önlemleri değerlendirildi. Anket sonuçlarına göre hemşirelerin yüzde 50.2’sine göre güvenlik önlemleri yetersiz, yüzde 38.6’sına göre ise güvenlik önlemi alınmıyor. Yeterli güvenlik önlemi alındığını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 11.2. Hemşirelerin ayrıca yüzde 59.4”ü son 5 yılda çalışma şartlarının gerilediğini düşünüyor. Yüzde 34.2’si aynı kaldığını, yüzde 6.4’ü de iyileştiğini belirtmiş.
Hemşirelerin Ücretleri Yetersiz, Borcu Çok
Ankette hemşirelerin ekonomik durumu da tespit edildi. Anket sonuçlarına göre hemşirelerin yüzde 91’i aldığı maaş ve döner sermayenin yetersiz olduğunu düşünüyor. Hanenizde en çok harcama, hangi tüketim kalıbına yapılmaktadır ? sorusuna yüzde 48.4’ü kira-ev, yüzde 30.1’i gıda cevabını verdi. Yani temel ihtiyaçları gelirlerinin yüzde 78’ine denk geliyor.
Hemşirelerin yüzde 49,9’u ödeme ve harcamalarını yaptıktan sonra ay sonunda parası kalmadığını belirtiyor.
Yüzde 90.3’ü düzenli olarak ödemek zorunda olduğu borcu var. Yüzde 33.7’si bireysel kredi, yüzde 29.1’i konut kredisi, yüzde 17.5’i kredi kartı borcu her ay ödediği düzenli borç olarak ifade ediyor.
Anket sonuçları ile ilgili bir değerlendirme yapan Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ” ülkemizde görev yapan 142 bin hemşire arkadaşımız sorunlarla dolu bir çalışma hayatında hizmet üretiyor. Yoğun bir iş yükü altındalar. Türkiye’de 100 bin kişiye 251 hemşire-ebe düşüyor AB’ye ortalaması ise 836 yani AB’yi yakalamak için 455 Bin hemşireye ihtiyacımız var. Yoğun iş yüküne karşı aldıkları ücretlerde son derece yetersiz. Kısacası hemşirelerimiz mağdur ediliyorlar. Hizmetlerinin karşılığını alamıyorlar. Türk sağlık-sen olarak zor şartlara rağmen fedakarca görevini yürüten tüm hemşire arkadaşlarımızın hemşireler haftasını kutluyor, Sorunlarının çözüme kavuşturulmasını ve taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz.
Kaynak: Memurlar
Ziraat Aktifte 300 Milyar TL’ye Ulaşmayı Hedefliyor
Geçen yıl sektörün üzerinde büyüme sergileyen Ziraat Bankası 248 milyar liralık aktife ulaştı. Bu yıl rakamı 300 milyar liraya ulaştırmayı planlayan Ziraat, orta vadede ise 2 bin şubeli banka olmak hedefinde.
Ziraat Bankası, 2014 yılını hem bilanço hem de kredi büyümesinde sektörün üzerinde bir büyüme kaydederek aktifte yüzde 19, kredide yüzde 28 büyüme gösterdi. 2014’ü yaklaşık 248 milyar TL aktif ve 142 milyar TL kredi büyüklüğü ile bitiren banka, 2015 sonunda aktiflerinin 300 milyar TL’ye ulaşmasını hedefliyor.
Reel Sektöre Destek
“Hep sektörün üzerinde büyüyeceğiz” diyen Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, “Çünkü biz Ziraat Bankası’nın bilançosunu normalleştiriyoruz. Geldiğimiz noktada da, kredilerde 2014’te yaklaşık yüzde 28 artış oranı ile sektörden daha hızlı bir büyüme yaptık. Bireysel kredilerde görece daha yavaş ancak kurumsal kredilerde daha hızlı büyüdük. Bilanço içinde yüzde 50-50 olan bireysel – reel sektör kredi dengesi hali hazırda yüzde 70’i reel sektör, yüzde 30’u bireysel taraf oldu. Bireysel bankacılık yönetim stratejimizi farklılaştırıyoruz” dedi. Aktifler içerisinde kredilerin payını, son iki yılda yüzde 44 seviyesinden 57’ye yükselttiklerini ifade eden Aydın, “Son iki yılda krediler 2 katına çıkarılmış durumda. Bu gelişim, risk ve verimlilik göstergelerinde herhangi bir bozulma olmadan, iyileşmeler sağlanarak gerçekleştirildi. Kredilerdeki artışın büyük kısmı kurumsal krediler ile sağlanırken ülkemizin büyüme için ihtiyaç duyduğu finans kaynaklarına önemli bir katkıda bulunulmuş olup, reel sektörün en önemli finansal çözüm ortaklarından biri haline gelmiş bulunuyoruz. Gayrinakdi krediler dahil olmak üzere ekonomiye katkı 183 milyar TL tutarındaki toplam kredi ile sürdürülüyor” diye konuştu.
Krediler Artacak
Hedefleri doğrultusunda kredilerin aktif toplamı içerisindeki payını da yüzde 57 seviyesine yükselttiklerini ve 2015’te bu oranı yüzde 60’a çıkartmayı planladıklarını ifade eden Hüseyin Aydın, “Ziraat Bankası’nın tarım sektörüne kullandırdığı kredilerde 2014 yılında yüzde 30 artış gerçekleştirdiğini 2015 yılı için bu sektöre kullandıracakları kredilerde yine en az bu kadar daha bir büyüme hedeflediklerini ifade etti. 2014 yılında kredilerin bilanço içindeki payı artırılırken menkul kıymetlerin payının düşürüldüğünü bildiren Aydın, “Kredi/mevduat rasyosu yüzde 78’lerden 93’lere yükseltildi. Bankamızın menkul kıymetler portföyü ağırlıklı bilançodan krediler ağırlıklı bilançoya geçiş süreci doğru bir takvimlendirme ile devam ediyor” dedi 2015’in biraz iştiraklerin yılı olacağına işaret eden Aydın, katılım bankasının bu yıl faaliyete geçeceğini söyledi. Yurtiçi iştirakler olarak bakıldığında Ziraat Bankası; faktoring, girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile yurt içindeki iştirak yelpazesini bir finans grubu anlayışı ile genişletiyor olacak. Başta Ziraat Yatırım olmak üzere mevcutlar da piyasanın çok daha aktif birer oyuncusu haline gelecek.
Yeni Coğrafyalar
Aydın “Yeni alanların yanı sıra yeni coğrafyalarda faaliyet göstermek için de çalışıyoruz” derken yurtdışı planlarını, “Kosova ve Karadağ’da süreci tamamladık. Bir diğer önem verdiğimiz coğrafya olması nedeniyle Çin’de temsilcilik düzeyinde faaliyet göstermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Azerbaycan’da yeni bir bankacılık lisansı aldık. Mevcut iştirakimizdeki ortaklığımız da sürüyor. Kazakistan ve Azerbaycan o coğrafyada stratejik olarak bankacılık faaliyetlerimizi artırmayı planladığımız yerler. Almanya ve Bosna’da gidişatımız çok iyi. Malta ve Bahreyn’de birer offshore şube açmayı düşünüyoruz. Gerek yurt içi gerekse de yurt dışı iştiraklerimizin bilanço ve kârlılığımıza katkılarının artırılması hedefimiz” şeklinde özetledi.
Kaynak Çeşitliliği
Aydın, Ziraat’te kredi/mevduat oranının 2015 sonunda yüzde 90’ın üzerinde olacağına ancak sektör için öngörülen yüzde 120’lik seviyenin altında kalacağına işaret etti. Aydın, mevduat dışı kaynaklarda yüzde 41 artış sağlanırken kaynağın çeşitlendirilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki bilanço yönetim stratejilerine uygun davranıldığını söyledi.
Kaynak: Sabah
5 yılda 850 milyar TL kredi
Ekonomiyi kredi kanalıyla destekleyen bankaların kredi hacmi geçen yıl 1 trilyon 241 milyar liraya ulaştı. Sektörün kredi büyümesi 2009 sonuna göre tam yüzde 215 oldu.
Türkiye ekonomisini, kredi kanalıyla destekleyen bankacılık sektörünün kredi hacmi geçen yıl sonu itibarıyla 1 trilyon 241 milyar liraya ulaştı. Sektörün kredilerinde 2009 sonuna göre yaşanan artış yüzde 215 oldu. 2009’da 393 milyar lira olan kredi hacminde 5 yılda yaşanan artış ise yaklaşık 850 milyar liraya ulaştı.
KOBİ’lere Tam Destek
Son beş yılda tüketici kredileri ile kredi kartı alacakları yüzde 173 artarak 130 milyar liradan 356 milyar liraya çıktı. Aynı dönemde Türkiye ekonomisinin can damarı olan KOBİ kredileri yüzde 301’lik büyüme ile 83 milyar liradan 333 milyar liraya ulaştı. Bankaların KOBİ’lere sağladığı kredilerin 88 milyar lirası mikro işletmelere, 111 milyar lirası küçük işletmelere, 133 milyar lirası ise orta büyüklükteki işletmelere verildi. Ticari ve kurumsal krediler ise yüzde 207’lik büyüme ile 551 milyar liraya çıktı. Bankacılık sektörünün toplam krediler içerisinde, toptan ticaret ve komisyonculuk sektörünün payı yüzde 7.5, inşaat sektörünün payı ise yüzde 6.88 oldu.
Konuta 125 Milyar TL
Bankaların 356 milyar lira olan bireysel kredilerinin 74 milyar lirasını kredi kartları, 149 milyar lirasını ihtiyaç v ediğer kredileri, 7 milyar lirasını taşıt kredileri, 125 milyar lirasını ise konut kredileri oluşturdu. Konut kredilerinin yüzde 177 arttığı son 5 yıllık dönemde, bireysel kredi kartları yüzde 100, ihtiyaç kredileri yüzde 238 büyüdü. Bireysel kredilerin yüzde 35’i konut, yüzde 217i kredi kartı, yüzde 42’si ihtiyaç, yüzde 2’si taşıt kredilerinden oluştu.
Kaynak: Sabah
Tüketici Kredileri de Hız Kesmedi
Tüketici kredileri, bir haftada 534,9 milyon YTL artarak 54 milyar 418,2 milyon YTL’ye yükseldi.
Merkez Bankası verilerine göre; tüketici kredileri kapsamında konut kredileri 25 milyar 854,1 milyon, taşıt kredileri 5 milyar 808,2 milyon, diğer krediler 22 milyar 755,9 milyon YTL olarak hesaplandı. Bireysel kredi kartları ise 23 milyar 643,3 milyon YTL’den 23 milyar 743,9 milyon YTL’ye çıktı. YTL cinsinden bireysel kredi kartlarının 9 milyar 538,9 milyon YTL’si taksitli, 14 milyar 161 milyon YTL’si taksitsiz kredi kartından oluştu. Tüketici kredilerinin 15,8 milyar YTL’si kamu, 28,1 milyar YTL’si özel ve 10,5 milyar YTL’si de yabancı bankaları içeriyor.
Kaynak: EkoHaber
Bankacılık Kredi Hacmi Arttı
Geçen hafta bankacılık sektörü toplam kredi hacmi 16,1 milyar artarak 1 trilyon 257 milyar liraya yükseldi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre bankacılık sektörü toplam kredi hacmi 27 Şubat ile biten haftada 16 milyar 120 milyon 277 bin lira arttı. Böylece söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 1 trilyon 241 milyar 142 milyon 297 bin liradan 1 trilyon 257 milyar 262 milyon 574 bin liraya ulaştı.
Toplam kredi hacmi 27 Şubat haftasında bir önceki haftaya oranla yüzde 1,30 ve geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 19,88 arttı.
Verilen kredilerin 1 trilyon 231 milyar 519 milyon 589 bin lirası mali olmayan kesime, 25 milyar 742 milyon 985 bin lirası da mali kesime kullandırıldı.
Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri
Mevduat bankalarının tüketici kredileri bir haftalık dönemde yüzde 0,45 artarak 273 milyar 424 milyon 520 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı da yüzde 0,18 artışla 83 milyar 231 milyon 35 bin lira düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler ise yüzde 0,76 artarak 164 milyar 248 milyon 138 bin liraya ulaştı.
Bu dönemde mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 117 milyar 156 milyon 925 bin lirası konut, 5 milyar 917 milyon 71 bin lirası taşıt, 150 milyar 350 milyon 524 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 14,50, taksitli ticari krediler de yüzde 29,31 arttı.
Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar, geçen yılının aynı dönemine göre yüzde 6,86 azalışa, 2014 yıl sonuna göre ise yüzde 0,51 artışa işaret etti. Kredi kartı harcama tutarının 38 milyar 499 milyon 851 bin lirası taksitli, 44 milyar 731 milyon 184 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti.
Toplam mevduat bir haftada 18,5 milyar TL arttı
Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil) 27 Şubat ile biten haftada yüzde 1,72 arttı. Söz konusu haftada 1 trilyon 91 milyar 756 milyon 4 bin liraya yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatlarında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 13,02’lik artış kaydedildi.
Aynı dönemde, bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 1,94 artışla 661 milyar 384 milyon 958 bin liraya, yabancı para (YP) cinsinden mevduat da yüzde 0,62 artışla 380 milyar 767 milyon 251 bin liraya ulaştı. Yıllık bazda bakıldığında, 27 Şubat ile biten haftada bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 15,44 ve yabancı para mevduat da yüzde 8,34 arttı.
Yurt içi yerleşiklerin mevduat bankalarındaki toplam TL mevduatı 27 Şubat ile biten haftada yüzde 2,03 artarak 612 milyar 943 milyon 131 bin liraya çıktı. Yurt içi yerleşiklerin mevduat bankalarındaki toplam YP mevduatı ise yüzde 0,68 yükselişle 325 milyar 834 milyon 71 bin lira oldu.
Öte yandan bir haftalık dönemde bankacılık sektöründe toplam yabancı para mevduatın yaklaşık 2,4 milyar dolar azaldığı dikkati çekiyor. Böylece TL bazında artan yabancı para cinsi mevduat, dolar kurundaki yükselişten arındırıldığında 27 Şubat haftasında yaklaşık 151,6 milyar dolara geriledi. 20 Şubat’ta 2,4575 olan dolar kuru 27 Şubat’ta 2,5123 seviyesindeydi.
Bankacılık sektöründeki toplam kredi hacmi ve toplam mevduat, dönemler itibarıyla (bin TL) şöyle oldu:
Tarih Toplam Kredi Hacmi Toplam Mevduat
26.12.2014 1.209.005.135 1.068.055.834
02.01.2015 1.206.023.894 1.054.654.328
09.01.2015 1.198.648.986 1.049.657.070
16.01.2015 1.205.849.414 1.053.139.190
23.01.2015 1.204.699.814 1.053.770.784
30.01.2015 1.227.249.366 1.059.363.491
06.02.2015 1.232.973.399 1.076.239.606
13.02.2015 1.243.192.411 1.085.276.840
20.02.2015 1.241.118.288 1.073.293.042
27.02.2015 1.257.238.201 1.091.756.004
Kaynak: AA
Tüketici Kredileri ve Kredi Kartı Kullanımı Arttı
Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri geçen hafta yüzde 0,55 artarak 272,9 milyar liraya çıktı
Mevduat bankalarının tüketici kredileri, 13 Şubat ile biten haftada bir önceki haftaya göre yüzde 0,55 artarak 272,9 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı da yüzde 0,27 yükselerek 84,3 milyar lira oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ne göre, 13 Şubat ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0,55 artarak 272 milyar 852 milyon 257 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı da yüzde 0,27 yükselişle 84 milyar 300 milyon 232 bin lira düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler ise yüzde 0,87 artarak 162 milyar 949 milyon 709 bin liraya ulaştı.
Bu dönemde mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 116 milyar 329 milyon 277 bin lirası konut, 5 milyar 997 milyon 60 bin lirası taşıt, 150 milyar 525 milyon 920 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 14,02, taksitli ticari krediler de yüzde 29,67 arttı.
Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 7,94 azalışa, yıl sonuna göre de yüzde 1,81 artışa işaret etti. Kredi kartı harcama tutarının 39 milyar 187 milyon 566 bin lirası taksitli, 45 milyar 112 milyon 666 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti.
Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi tutarı 18 milyar 368 milyon 949 bin lira oldu. Bu tutar geçen haftaya göre yüzde 0,14, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 26 artışa işaret etti.
Kaynak: Bloomberght
Vatandaşın Bankalara Borcu 350 Milyar TL’ye Yaklaştı
Bankaların tüketicilere kullandırdığı konut kredisi, tüketici kredisi ve taşıt kredileri toplamı 277.3 milyar TL’ye, vatandaşların bankalara olan kredi kartı borcu ise 72.8 milyar TL’yi aştı.
Bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısı 2014’ün Ocak-Ekim döneminde 714 bine yükseldi. Yine 2014’ün ilk 10 ayında kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı da 1.1 milyona çıktı.
Bankaların tüketicilere kullandırdığı konut kredisi, tüketici kredisi ve taşıt kredileri toplamı 277.3 milyar TL’ye, vatandaşların bankalara olan kredi kartı borcu ise 72.8 milyar TL’yi aştı. Bir başka ifadeyle vatandaşların bankalara borcu 350 milyar TL’ye yaklaştı.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerinden edinilen bilgilere göre 2014 yılı Temmuz-Eylül dönemi itibarıyla tüketici kredisi ve konut kredisi kullanan toplam kişi sayısı 15 milyon 561 bin 105 kişiye ulaştı. Yine BDDK verilerine göre, 11 Aralık itibariyle tüketici kredileri tutarı bu dönemde 277 milyar 324 milyon liraya yükseldi. Tüketici kredilerinin 123 milyar 873 milyon lirası konut kredisi, 6 milyar 762 milyon lirası taşıt kredisi, 94 milyar 880 milyon lirası ihtiyaç kredisi, 51 milyar 810 milyon lirası da diğer kredilerden oluştu.
Vatandaş Haciz Yolu Görünüyor
Bankalara borç arttıkça, haciz süreciyle karşılaşan bireylerin sayısı da artıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin ‘Negatif nitelikli bireysel kredi ve kredi kartı istatistikleri’ raporu bu durumu tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor. Rapora göre, 2013’ün Ocak-Ekim döneminde 704 bin olan bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal eden kişi sayısı, bu yılın aynı döneminde yüzde 1.4 artışla 714 bin oldu. Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı, geçen yılın 10 aylık döneminde 982 bin seviyesindeyken, 2014 yılının aynı döneminde 1.1 milyona yükseldi.
Aynı yıl içinde birden fazla kaydı bulunan kişilerin bir kez sayılmasıyla elde edilen veriler dikkate alındığında, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısı 2014 Ocak-Ekim döneminde yıllık yüzde 5 artarak 569 bine ulaştı. Aynı dönemde bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı da yıllık yüzde 8 artarak 884 bin kişiye çıktı.
Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girmiş toplam kişi sayısı, 2014 yılının on ayında 1.6 milyona yükseldi. Söz konusu rakam geçen yılın aynı döneminde 1.5 milyon düzeyinde bulunuyordu. Öte yandan, aynı yıl içinde birden fazla kaydı bulunan kişilerin bir kez sayılmasıyla elde edilen veriler dikkate alındığında ise bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girmiş toplam kişi sayısı 2014 yılının 10 ayında, geçen yılın on aylık dönemine göre yüzde 6 artışla 1.1 milyon kişi oldu. 2009 Ocak-2014 Eylül döneminde 2.8 milyon düzeyinde bulunan bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girip hala yasal takipte bulunan kişi sayısı, 2009 Ocak-2014 Ekim döneminde de yaklaşık aynı seviyede kaldı.
Kaynak: Yeni Mesaj
Tüketici Kredileri ve Kredi Kartı Kullanımı Arttı
Mevduat bankalarının tüketici kredileri bir önceki haftaya kıyasla yüzde 0,25 artarak 263,8 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,24 yükselerek 82,9 milyar lira oldu
Mevduat bankalarının tüketici kredileri, 5 Aralık ile biten haftada bir önceki haftaya kıyasla yüzde 0,25 artarak 263,8 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,24 yükselerek 82,9 milyar lira oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ne göre, 5 Aralık ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0,25 artarak 263 milyar 789 milyon 585 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,24 yükselişle 82 milyar 921 milyon 922 bin lira düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,61 artarak 152 milyar 195 milyon 907 bin liraya ulaştı.
Bu dönemde mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 112 milyar 999 milyon 647 bin lirası konut, 6 milyar 178 milyon 978 bin lirası taşıt, 144 milyar 610 milyon 960 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 12,67, taksitli ticari krediler de yüzde 29,81 arttı.
Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar da 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 8,47 ve yıl sonuna göre yüzde 8,63 azalışa işaret etti. Kredi kartı harcama tutarının 37 milyar 632 milyon 488 bin lirası taksitli, 45 milyar 289 milyon 434 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti.
Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi tutarı 16 milyar 786 milyon 896 bin lira oldu. Bu tutar geçen haftaya göre yüzde 1,11, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 21,34 artışa işaret etti.
Kaynak: Bloomberght
Avrupa Merkez Bankası Gösterge Faiz Oranını Açıkladı
AMB Başkanı Mario Draghi ekonomiyi canlandırmak için düşük faiz politikasını sürdüreceklerini açıklayarak, ekonominin canlanmasını ve emisyon üzerinden enflasyonu arttırmayı hedeflediklerini vurguladı.
AMB Guvernörler Kurulu, bugün Frankfurt’ta toplanıyor. Geçen ay gösterge faiz haddinde değişiklik yapmayan AMB, oranları % 0.05 seviyesinde tutmuştu. AMB Başkanı Mario Draghi ekonomiyi canlandırmak için düşük faiz politikasını sürdüreceklerini açıklayarak, ekonominin canlanmasını ve emisyon üzerinden enflasyonu arttırmayı hedeflediklerini vurguladı. Düşük faiz oranı sayesinde bnkaların bireysel ve kurumsal tüketicilere sunduğu kredilerin maliyeti azalıyor. Uzmanların görüşüne göre tarihinin en düşük seviyesinde bulunan faiz haddinde bu ay da değişiklik yapılmayacak.
Kaynak: DW
Kredi Kartında Taksit Payı Azaldı
Taksitli kredi kartı harcamaları 1 Şubat’a göre 14 milyar 118 milyon TL tutarında azaldı.
ANKARA (ANKA) – Kredi kartına taksit sınırlamasının getirildiği 1 Şubat 2014’e göre bireysel kredi kartı harcamalarında taksitli alışverişin payı yaklaşık 8 ayda 9.1 puan gerilemeyle yüzde 56.9’dan 45.4’e geriledi. Taksitli kredi kartı harcamaları “taksit” sınırlamasının getirildiği 1 Şubat’a göre 14 milyar 118 milyon TL tutarında azaldı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Haftalık Bülteni’nde açıkladığı geçici verilere göre; bankacılık sektöründe krediler toplamı (mali kesime verilenler dahil) 26 Eylül 2014 itibarıyla 19 Eylül haftasına göre 16 milyar 489 milyon TL tutarında artışla 1 trilyon 178 milyar 922 milyon TL’den 1 trilyon 195 milyar 411 milyon TL’ye yükseldi. Krediler bir önceki haftaya göre yüzde 1.4 oranında artış gösterirken, 2013 yılı sonuna göre yüzde 12.3 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 19.2 oranında arttı.
26 Eylül 2014 itibarıyla mali kesim hariç krediler toplamı bir önceki haftaya oranla 14 milyar 749 milyon TL artışla 1 trilyon 78 milyar 31 milyon TL’den 1 trilyon 92 milyar 780 milyon TL’ye yükseldi. Mali kesim hariç kredilerde, bir önceki haftaya göre yüzde 1.4 oranında artış yaşandı. Mali kesim hariç krediler 2013 yılı sonuna göre 123 milyar 974 milyon TL tutarında, yüzde 12.8 oranında artış görüldü. Geçen yılın aynı dönemine göre ise 182 milyar 25 milyon TL tutarında, yüzde 20 oranında artış yaşandı.
Tüketici Kredileri 271.2 Milyar TL’Ye Yükseldi
26 Eylül 2014 itibarıyla mali kesim hariç, katılım bankalarının dahil edildiği tüketici kredileri bir önceki haftaya göre; yüzde 0.6 oranında, 1 milyar 528 milyon TL tutarında artışla 271 milyar 180 milyon TL’ye yükseldi. Tüketici kredileri 2013 yılı sonuna göre yüzde 9.3 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.3 oranında artış gösterdi.
Konut Kredileri 119.8 Milyar TL
Tüketici kredilerinin dağılımı incelendiğinde konut kredileri 26 Eylül 2014 itibarıyla 119 milyar 759 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Konut kredileri bir önceki haftaya göre; yüzde 0.5 oranında artarken, 2013 yılı sonuna göre yüzde 8.7, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.8 oranında artış gösterdi.
Taşıt Kredileri Geriledi
Taşıt kredileri 26 Eylül itibarıyla 19 Eylül’e göre 29 milyon TL azalışla 6 milyar 964 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. 26 Eylül itibarıyla taşıt kredileri 2013 yılı sonuna göre yüzde 18.6 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 oranında geriledi.
İhtiyaç Kredileri 93.7 Milyar TL
26 Eylül 2014 itibarıyla bankacılık sektörünün verdiği ihtiyaç kredileri bir önceki haftaya göre; 300 milyon TL artarak 93 milyar 719 milyon TL oldu. İhtiyaç kredileri 2013 yılı sonuna göre yüzde 8.3 oranında, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 12.8 oranında arttı.
Bireysel Kredi Kartı Harcamaları Arttı
Bireysel kredi kartı harcamaları 26 Eylül 2014 itibarıyla bir önceki haftaya göre; yüzde 0.6 oranında, 453 milyon TL tutarında artışla 74 milyar 271 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Bireysel kredi kartı harcamaları 2013 yılı sonuna göre yüzde 9.9 oranında, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 9.7 oranında azalış gösterdi. Kredi kartına yönelik düzenlemelerin getirildiği 1 Şubat 2014’e göre ise bireysel kredi kartı harcamaları 26 Eylül itibarıyla 9 milyar 878 milyon TL tutarında, yüzde 11.7 oranında geriledi.
Taksitli Kredi Kartı Harcamaları Geriledi
26 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamalarının 33 milyar 754 milyon TL’sini taksitli harcamalar, 40 milyar 516 milyon TL’sini taksitsiz harcamalar oluşturdu. Bireysel kredi kartı harcamalarında taksitli alışverişin payı yaklaşık 8 ayda 9.1 puan gerilemeyle yüzde 56.9’dan 45.4’e geriledi. Taksitsiz harcamalar ise yüzde 43.1’den yüzde 54.6’ya çıktı.
Taksitli kredi kartı harcamaları bir önceki haftaya göre yüzde 0.3 oranında azalırken, 2013 yılı sonuna göre yüzde 28.4 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 29.6 oranında azalış gösterdi. Kredi kartına taksit sınırlamasının getirildiği 1 Şubat 2014’e göre ise taksitli kredi kartı harcamaları yüzde 29.5 oranında, 14 milyar 118 milyon TL tutarında azaldı.
26 Eylül itibarıyla taksitsiz kredi kartı harcamaları bir önceki haftaya göre yüzde 1.4 oranında artarken, 2013 yılı sonuna göre yüzde 14.9, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 18 oranında artış gösterdi
Kaynak: Gercekgündem
Artık Bankaya Gitmeden Kredi Notu Öğrenilebilecek
Türkiye’nin önde gelen dokuz bankasının ortaklığı ile kurulan Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. tarafından hayata geçirilen Findeks sayesinde artık bankaya gitmeden kredi notu öğrenilebilecek.
Türkiye’nin önde gelen dokuz bankasının ortaklığı ile kurulan Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. tarafından hayata geçirilen Findeks sayesinde artık bankaya gitmeden kredi notu öğrenilebilecek. Findeks ile bankalar ve diğer finansal kurumlardaki kredi borç ve limitler takip edilebiliyor. Finansal kontrol sağlama imkanı sunan kurum, kimlik bilgilerinin kontrolünü, sadece kişiye özel bilgilerle teyit ederek ve bankalardaki kayıtlı cep telefonu üzerinden ulaşılan çift bileşenli doğrulama yöntemini kullanarak sağlıyor. Üyelik ve ödeme yapmak için girilen bilgiler dahil, tüm veriler, BDDK ve bağımsız denetim şirketlerince denetlenen Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. veri merkezinde güvenle saklanıyor. En üst seviyede tuttulan güvenlik altyapısıyla kişisel bilgilerin güvenliğini koruyan Findeks sitemi ile yapılan tüm işlemler, üyelik ve kimlik doğrulama mekanizmaları aracılığıyla gerçekleşiyor.
Findeks Kredi Notu Nedir?
Findeks Kredi Notu, bankalardan kullanmış olan bireysel nitelikli tüm kredi ve kredi kartı hesaplarının geçmiş verileri ile oluşturuluyor. Findeks Kredi Notunun yüksek olması tüketiciye düşük faiz oranından kredi kullanma imkanı da sunuyor.
Findeks Kredi Notu, bankacılık sisteminde bulunan kredi ödeme alışkanlıklarına yönelik olarak hazırlanmış Risk Raporundan oluşuyor. Tüketici risk raporuna göre ileriye dönük finansal durumunu daha net planlayabiliyor. Risk raporunun hazırlanması için belirli oranlardaki yüzdelik dilimleren oluşan Findeks kredi notu bileşenlerinden yararlanılıyor.
Findeks Kredi Notu Bileşenleri
–Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Ödeme Alışkanlıkları %30: Bireysel kredi taksitlerinin ve kredi kartı ekstrelerindeki asgari ödeme tutarlarının zamanında ödenmesi Findeks Kredi Notu’nu yükseltiyor. Ödemelerin son ödeme tarihinden geç yapılması, Findeks Kredi Notu’nu olumsuz etkileyen nedenlerin başında geliyor.
-Mevcut Hesap ve Borç Durumu %25 : İyi ve kötü kapanmış krediler, teminatlı veya teminatsız mevcut borç bakiyeleri ve limitler dikkate alınarak hesaba dahil ediiyor.
-Yeni Kredi Arayışı %20 :Henüz ödeme performansı belirli olmamakla birlikte yakın zamanda alınan krediler, kişinin risklilik oranını arttırıyor. Bununla birlikte kredi notunu etkileme oranı göreceli olarak düşük değerlerde kalıyor.
-Kredi Kullanım Yoğunluğu %15: Kredi kullanan ve olumlu ödeme tarihçesine sahip olan bir kişinin Findeks Kredi Notu, hiç kredi kullanmayan ya da az kullanan bir kişiye göre daha yüksek olabiliyor.
-Diğer %10
Findeks Kredi Notu Neden Önemli?
Findeks kredi notu, kişiye kredibilite notuna göre finansal planlama yapma olanağı sunuyor. Düşük kredi notuna sahip tüketici ilerleyen dönemde kullanacağı kredi için şimdiden alacağı bazı önlemlerle kredi notunu yükseltme fırsatını yakalayabiliyor. Kredi notunu yükseltmek isteyenler Findesk’ten danışmanlık hizmeti de alabiliyor.
Risk Raporu Nasıl Oluşturuluyor?
KrediPazari.com’un edindiği bilgilere göre Risk Raporu oluşturulurken tüm bankalar ve diğer finans kuruluşlarından aylık olarak alınan kredi kullanım ve ödeme performansı verileri kullanılıyor. Risk Raporu, temel olarak, kişiye özel konut kredisi, taşıt kredisi, tüketici kredileri ile kredi kartı ve kredili mevduat hesabı bilgilerinden oluşuyor. Kullanılan tüm bu ürünlerle ilgili bilgiler finans kuruluşlar tarafından düzenli olarak Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’ne iletiliyor ve bu bilgiler Kredi Kayıt Bürosu tarafından düzenlenerek rapor haline getiriliyor.
Risk Raporunu Oluşturan Bileşenler
Risk Raporu’nda finansal performansın en doğru şekilde ifade edebileceği Findeks Kredi Notu’nun yanında geçmiş hareketler ve güncel finansal durumun en iyi şekilde değerlendirebileceği detaylı bilgileri de yer alıyor. Raporda şu bilgiler yer alıyor:
-Findeks Kredi Notu
-Toplam Kredi Limitleri
-Toplam Kredi Borçları
-Kredili Hesap Detayları
-Ödeme Tarihçesi
-Geciken Ödeme Bilgisi
-Açık Hesap Bilgisi
-Kapatılmış Hesap Bilgisi
-Takibe Alınmış Krediler
Risk Raporu Bilgileri Hangi Sıklıkla Güncelleniyor?
Bilgiler aylık olarak güncelleniyor ve her finansal kurum bir önceki ay sonu itibariyle müşterilerinin kredi ödeme performansına dönük bilgileri bildiriyor.
Risk Raporu Hangi Döneme İlişkin Bilgileri Kapsar?
Risk Raporu açılış tarihine bakılmaksızın tüm aktif krediler ile son 5 yıl içerisinde kapanan tüm kredi bilgilerini kapsıyor. Yasal takibe alınmış ancak hala bakiyesi kapanmamış krediler, 5 yıldan daha eski olsa bile rapor kapsamında yer alıyor.
Konut Kredisi Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı Kullanımı Arttı
Tüketici kredileri ve kredi kartı kullanımı artmaya devam ediyor. Mevduat bankalarında gerçekleştirilen tüketici kredileri geçtiğimiz hafta yüzde 0,36 oranında artarak 251 milyar liraya yükseldi Merkez bankası verileri kapsamında konut kredisi kullanaımı, kredi kartı kullanımı, ve tüketici kredisi kullanım oranları belli oldu.
Tüketici kredileri ve kredi kartı kullanımı artmaya devam ediyor. Mevduat bankalarında gerçekleştirilen tüketici kredileri geçtiğimiz hafta yüzde 0,36 oranında artarak 251 milyar liraya yükseldi
Mevduat bankaları tarafından kullandırılan tüketici kredileri, 25 Temmuz tarihi ile biten hafta itibariyle bir evvelki haftaya göre yüzde 0,36 oranından bir artış ile 251 milyar lira, kredi kartı harcama meblağı ise yüzde 0,65 oranında bir artışla 82,8 milyar lira tutarında olduğu kaydedildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka istatistikleri kapsamında açıklanana verilere göre, 25 Temmuz tarihi ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0,36 oranında bir artış gerçekleşerek 251 milyar 20 milyon 292 bin liraya yükseldiği açıklandı. Kredi kartı harcama meblağı ise yüzde 0,65 oranında bir artışla 82 milyar 884 milyon 335 bin liraya olarak gerçekleştiği kaydedildi.. Mevzubahis dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,53 artarak 135 milyar 707 milyon 13 bin lira tutarında gerçekleşti.
25 Temmuz tarihiyle biten haftada mevduat bankalarında kullanılan tüketici kredilerinin 106 milyar 275 milyon 31 bin lirası konut kredisi, 6 milyar 754 milyon 714 bin lirası taşıt kredisi, 137 milyar 990 milyon 547 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen sene aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 15,07, taksitli ticari krediler de yüzde 29,45 arttığı kaydedildi.
Bireysel ve kurumsal kredi kartları ile gerçekleştirilen yapılan harcamalar da 2013 senesinin aynı dönemine göre yüzde 1,91, sene sonuna göre yüzde 8,67 azalışa işaret etti. Kredi kartı harcama meblağının 39 milyar 311 milyon 185 bin lirası taksitli, 43 milyar 573 milyon 150 bin lirası taksitsiz olarak meydana geldi.
Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi meblağı 15 milyar 514 milyon 44 bin lira oldu. Bu meblağ göre yüzde 0,70 ve geçen sene aynı dönemine göre yüzde 25,59 artış kaydetti.
Kaynak: Anadolu Ajansı
Krediler 1 Trilyon Liranın Üzerinde
Bankacılık sisteminde toplam krediler 1 Kasım haftasında 1 trilyon 6 milyar TL’ye yükseldi. Bir önceki hafta krediler 1.0 trilyon TL seviyesinde bulunuyordu.
Bankacılık sisteminde krediler 2011 yılının sonunda 693.2 milyar TL, 2012 yılı sonunda 805,7 milyar TL seviyesinde bulunuyordu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, mali kesime verilen krediler 22,9 milyar TL’den 22,6 milyar TL’ye, mali kesim hariç krediler ise 910,0 milyar TL’den 915,8 milyar TL’ye geldi. Bankaların katılım bankaları dahil toplam tüketici kredileri 239,1 milyar TL’den 239,7 milyar TL’ye, bireysel kredi kartı kullanımı 82,0 milyar TL’den 83,1 milyar TL’ye geldi. Geçen yıl sonunda mali kesime verilen krediler 18,2 milyar TL, mali kesim hariç krediler 732,8 milyar TL, tüketici kredileri 194,0 milyar TL ve bireysel kredi kartı kullanımı 70,4 milyar TL seviyesinde bulunuyordu.
Kaynak: Borsartı
En uygun konut kredisi için konut kredisi hesaplama aracı kullanılarak, istenilen kredi tutarı ve vadede göre bütçeye uygun taksit miktarları hesaplanabilir.
En Uygun Konut Kredisi Hangi Bankada? Bankaları Karşılaştırın
Sigortada Konut Kredisi ve Taşıt Kredisi Ağırlıkta
Tüketicilerin bankalardan kullandıkları bireysel kredi, taşıt kredisi ve konut kredileri daha orta ve uzun vadeli borçlanmalara konu olduğu için, bu ürünlerle birlikte sunulan işsizlik teminatlı kredi koruma sigortalarına talep daha yoğun.
Bireysel kredi ve kart borcunu ödeyememe riskine karşı sigorta yaptıranların sayısı 1.4 milyona ulaşırken, sigorta şirketlerinin bu konuda ödediği hasar da her geçen gün artıyor. Türkiye’de kredi kartı sayısı 56 milyonu, toplam banka kartı sayısı da 95 milyona yaklaştı.
Tüketici Kredileri de 230 Milyarı Geçti
Bu yılın ilk yarısında bireysel kredi kartı harcama tutarı ise, 78 milyar lira oldu. Son verilere göre, bankaların verdikleri tüketici kredileri de 230 milyar lirayı geçti. Tüketici kredilerinin 104 milyar lirası konut kredisi, 8.3 milyar lirası taşıt kredisi, 80 milyar lirası ihtiyaç kredisi, 37.4 milyar lirası da diğer kredilerden oluştu. Buna karşın, hem takipteki kredilerin hem de kart borcunu ödeyemeyenlerin sayısı da sürekli artıyor. Kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı, haziran ayı itibariyle 680 bini geçerken, takipteki kredi kartı sayısı 2,6 milyonu buldu. Sadece kredi kartını ödeyemeyenlerin sayısı, 120 bini geçti.
1.4 Milyon Kişi Sigorta Yaptırdı
Gerek bireysel kredilerde gerekse de kredi kartlarındaki bu durum, sigorta sektörünü de etkiledi ve kredi kartı ile bireysel kredi sigortasına talep arttı. 2013’ün ilk yarısında 1.4 milyon kişi, bireysel kredi ve kartı borcunu ödeyememe riskine karşı sigorta yaptırdı. Sigorta şirketleri özellikle son yıllarda işsizlik sigortası altında kredi sigortası ve kredi kartı sigortası da sunuyorlar. Kredi koruma sigortasında, bireysel kredi alıp da işsiz kalındığında, bankaya kredi taksitlerini sigorta şirketi ödüyor.
Kredi kartı sigortasında da işsiz kalındığında, kart bakiyesinin tümü sigorta şirketi tarafından karşılanıyor. Sigorta şirketlerinin sundukları bu iki ürüne de son dönemde ciddi talep olduğu gözleniyor. Genelde de sigortalılar, işsizlik sigortası altında hem kredi kartı sigortasını hem de bireysel kredi koruma sigortasını birlikte almayı tercih ediyor. Bugüne kadar da 1,4 milyon kişi sigorta yaptırırken, 2012 yılında sigortalılardan toplam 125 milyon liralık prim toplandı. Toplam primin 57 milyon lirası kredi kart sigortasından kaynaklandı. 2013 yılının ilk yarısında sigortaya olan talep nedeniyle prim üretimi 2012 yılının tamamını geçerek, 200 milyon lira oldu. Yılın ilk yarısında toplam primin 85 milyon TL’si de kredi kartı sigortalarından kaynaklandı.
Sigortaya Finanstan Talep Yoğun
Özellikler 2008 ve 2009’da, kriz yıllarında, kredi kartı ve bireysel kredi sigortalarına ilgi gösteren ve sigortacıların da en fazla hasar ödedikleri sektörlerin başında; tekstil, makine ve inşaat sektörleri gelirken, şimdi ise başta finans ve otomotiv sektörlerinden işsizlik sigortasına yoğun talep geliyor. Sigortacılar, sigortayı yaptıranların dağılımı hakkında da şu bilgileri veriyor: “Sigorta sahiplerinin dağılımına baktığımızda ise çoğunlukla büyük şehirlerden ilgi var ve işsizlik teminatının doğası gereği bordrolu olarak çalışanlar tarafından tercih ediliyor. Dolayısıyla katılımcıların daha çok beyaz yakalı çalışanlar olduğu söyleyebiliriz.”
Konut Kredisi ve Taşıt Kredisi Ağırlıkta
Sigortacılar, son dönemde işsizlik sigortasına talebin arttığını hem de ödenen hasarlarda ciddi artış olduğunu belirterek, şu açıklamaları yapıyor: “İşsizlik sigortası, bireylerin bir finansal enstrümana olan borçlarını güvence altına alıyor; bu kredi kartı olabileceği gibi bireysel kredi ya da tüketici finansman kredisi de olabilir.
Özellikle tüketicilerin bankalardan kullandıkları bireysel kredi, taşıt kredisi ve konut kredileri daha orta ve uzun vadeli borçlanmalara konu olduğu için, bu ürünlerle birlikte sunulan işsizlik teminatlı kredi koruma sigortalarına talep daha yoğun. Kredi koruma sigortalarını ise Türkiye’de, önemli bir ödeme aracı olması itibarıyla kredi kartı ile sunulan koruma sigortaları takip ediyor. Günlük yaşamda karşılaşılabilecek istem dışı işsizlik gibi risklere karşı kredi kartı ekstrelerinin güvence altında olması tüketicilere güven veriyor.” Sigortacılar, 1.4 milyon kişinin sigortalanmasını ise yetersiz bularak, “Bu rakam yüksek gibi görünse de Türkiye’de 2013 Mart sonu itibariyle 18 milyonu aşkın sigortalı çalışan olduğu göz önünde bulundurulduğunda, işsizlik sigortasında sigortalanma oranının düşük olduğu ortaya çıkıyor” diyor.
Kaynak: Hürriyet
En uygun konut kredisi için konut kredisi hesaplama aracı kullanılarak, istenilen kredi tutarı ve vadede göre bütçeye uygun taksit miktarları hesaplanabilir.
En Uygun Konut Kredisi Hangi Bankada? Bankaları Karşılaştırın